ABD Bizi Kurtarır!

Fikri SAĞLAR

Türkiye’nin son halini yansıtan fotoğraflar bu hafta peşi sıra ortalığa döküldü.

Bazıları bu tanıdık düzene isim bile koydu. “Yeni Türkiye!.”

•••

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, eski KGB’liler ve Parti politbüro mensupları “Rusya ekonomisinin” bütün kaymağını ele geçirmişlerdi.

Bunu gören askerler de ellerindeki silahları, tankları hatta uçakları satarak zengin olmuşlardı.

Kapalı dönemde sahip olamadıkları şeylere şimdi abartılı bir şekilde ulaşmışlardı!..

Devlet talan edildi.  Dünya zenginleri ortaya çıktı!..

Onlara da “Yeni Ruslar!..” dediler…

Putin’le birlikte “rant yağması” azaldı. Ama bitmedi…

Bizde ise; Erdoğan’la birlikte giderek artan bir rant edinme “furyası” yaşanıyor.

Bitmesi de şimdilik mümkün görülmüyor. Çünkü daha işin başındalar!...

•••

Yeni bir “toplumsal doku” ortaya çıkıyor…

Devletin kaynakları, “hükümetin öncülüğünde, yerel yönetimlerin becerisinde” yandaşlara dağıtılıyor.

Toprağı çevir imarı kap, TOKİ’ye uzan ihaleyi al, dozeri kirala yolu yap, suyu bul enerjiyi sat!…

Bunları yapamadınsa!..Devletin çok malı var istediğini gel kullan!...

•••

Şimdi Türkiye’de;

Gümüş yüzüklü iş adamları, türbanlı ve cipli eşleriyle tarikatçı otellerin yatlarında tatil yapıyor.

Sakallı olanlar da “camii ile atölye arasında” belediyelere malzeme satıyor…

Aynı evde yaşayan, minibüsle dolaşan, anne tencereyi kaynatırken, baba kasaya bakan, çocukların çalıştığı, bölüşmeyen, ortak yiyen, yeni bir ekonomik model yaşıyoruz...

Bu model; gençleri “pop-ilahi” dinleyen, “Müslüm Baba’ya” giden, delikanlıları jöleli saçlarıyla başı bağlı ama daracık pantolonlu kızlara sarılarak parklarda “fütursuzca” gezinen yarı eğitimli ama varlıklı bir sosyal yapı oluşturuyor.

•••

Yani, geçmişte yaşamak isteyen ama sadece kılığıyla buna uyan, şeklen inançlı ama başkalarının inancına müdahale etmekte kararlı, parası olan, bu nedenle aklı modern yaşamın cinselliğinde, kafası mazideki örf ve adetlerin içinde sıkışan “yeni homo cro-magnon!..”

Bu deyime kızmaya gerek yok. “Homo Cro-magnon” modern insan olan “Homo sapiens’in” erken ortaya çıkan tipidir!...

Ne var! Aslımıza dönmeyi arzu etmiyor muyuz?!

•••

Önce Bursa’daki “sünnet düğününe” bakalım.

Hanımların kafaları “türbanın” içinde ama vücutlarının tüm unsurları elbisenin dışında!

Baba arazi topluyor, muhtemelen belediyeler “imar değişikliği” yapıyor, o da satıyor!..

Eskiden bunlara “arsa spekülatörü” denirdi. Şimdi “zengin ve saygın iş adamı” diyoruz!...

Aslında, tarım alanlarını beton yığınına dönüştüren çevreyi yok eden ilkel ve tipik bir “Kro-maynon insanı!..”

TV’de gördüğüm şu kare hâlâ gözlerimin önünde; zengin arsacı sanatçının başına para atıyor. Muhterem oğlu atılan paraları yerden topluyor cebine dolduruyor!...

Bu arada; “1. sırayı teklif ederlerse milletvekilliğini kabul edebileceğini” de söylemekten geri durmuyor…

Türüne uygun bir örnek!..

Yeşil Bursa’nın çevre kirliliğinde önde gelen illerden biri olduğunu da unutmayalım...

•••

Ya Ankara’daki “insan kirliliğine” ne diyelim.

Keçiören’de içki sattığı için dayak yiyen büfeci Metin Şahin’in kamera görüntüleri dünkü medyada yer aldı.

Görüntülerde “2 zabıta ellerindeki çivili sopalarla dükkâna girip büfeci Metin Şahin’i dövüyordu.”

Şahin’in tişörtü yediği dayağın şiddetiyle paramparça olmuştu.

“Eşkıyayı dağda arama” dedirten bir durum.

Hizmet edeceği yurttaşını döven kamu görevlisi!.

Ona hesap soramayan aciz milletvekili!

“Homo Sapiens” olamayan “Kro-manyon insanları!...”

•••

Bakın; çevrecinin en babası Başbakan, boş zamanı olmadığından Türkiye’deki çevre felaketlerini takip edemiyor!...

Her gün bir yerde orman yanıyor. Denizde, nehirde balıklar ölüyor. Ankara koktu.

Göller kurudu. Su bitti!. Yoğun. Takip edemiyor!

Ama “baba çevreci” Rize sahillerine tersane kurmayı vaat edebiliyor!...

Yani “ilkel çağa” hızlı adımlarla yürümeye vakit buluyor.

•••

Hani liberaller diyor ya!.Türkiye Erdoğan’ın yönetiminde bir “değişimi” tamamlıyor!..

Doğru!... “Homo sapiens”dan “Homo Cro-magnon’a” dönüşüyor!..

•••

Bizi bu “dönüşten” olsa olsa bir tek “ABD” kurtarır!..

Hani Yılmaz Ateş, zabıtaların dövdüğü kişiyi ABD Elçiliğine şikâyet etmiş ve sonra “Kendileri bu konu ile ilgilenecekler” müjdesini büyük bir sevinçle halkımızla iletmişti ya!...

Hani, Ana Muhalefet Partisi yöneticisi ve bir milletvekili olarak Meclis’te, mahkemede ya da ilgili yerlerde bu konuyu savunacak, suçlulardan hesap soracak gücü olmadığını kabul ederek, ABD’lilerden medet ummuş ve bu medetin karşılığını görmüştü ya!.

Şimdi, CHP’nin Genel Başkanı, yardımcıları yani tüm zevat, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş’i örnek almalılar!...

Böyle önemli konuları tüm ayrıntılarıyla ABD Elçiliğinin “herhangi bir katip üyesine” anlatsınlar!..

Vakit bulursa o katip, bu konuda gereğini yapar ve de bizi kurtarır!...

Geleceğimizi aydınlık eder!…

Böylece CHP siyaset yapma sıkıntısından da kurtulur!..

Yazık Türkiye’yi ne hale getirdiler!...

FİKRİ SAĞLAR

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy70367 = 'fikrisaglar' + '@';

addy70367 = addy70367 + 'birgun' + '.' + 'net';

var addy_text70367 = 'fikrisaglar' + '@' + 'birgun' + '.' + 'net';

( '' );

70367 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

BİRGÜN - 28 Ağustos 2008