AABK: Boykotu Basına Değil, Fenerine Yap

AABK: Boykotu Basına Değil, Fenerine Yap

AABK: Boykotu Basına Değil, Fenerine Yap BAŞBAKANIN BOYKOTU, MEDYAYI YEŞİLLEŞTİRME VE TEKTİPLEŞTİRME ÇAĞRISIDIR. Başbakan Erdoğan'ın, demokrasi...

A+A-

AABK: Boykotu Basına Değil, Fenerine YapAABK: Boykotu Basına Değil, Fenerine Yap

BAŞBAKANIN BOYKOTU, MEDYAYI YEŞİLLEŞTİRME VE TEKTİPLEŞTİRME ÇAĞRISIDIR.

Başbakan Erdoğan'ın, demokrasi ve özgürlükler konusundaki derinliğini, basın özgürlüğü karşısındaki tutumu ve bazı gazetelerin alınmaması üzere yaptığı boykot çağrısı ile ölçmüş bulunmaktayız.

Bir Başbakan düşünün ki, o Başbakan tam da totaliter, dikta ve otoriter rejimlerin zihniyetine uygun olarak, toplumun haber alma, haber yapma ve basın özgürlüğüne karşı kampanya örgütlüyor. Ülkede önce sorun ve kriz çözüm beklerken, boykot örgütlemek, aklın kabul edeceği bir durum değildir. Başbakan bir yandan "biz herkesin hükümetiyiz, herkesin başbakanıyım" diye mesaj verirken, diğer yandan söylediklerinin zıttı olan işler yaparak, ikiyüzlülüğünü gösteriyor. Basın dünyasında ayrımcılık yapıyor. Özgürlük alanlarını, gerek ekonomi, gerek kamusal alandaki örgütlenme, kadrolaşma ve medya alanında siyasal İslam lehine genişletiyor. Kendisi gibi düşünmeyenlere ise, baskı ve tehditle saldırıyor. Yani medyayı yeşilleştirmek ve tektipleştirmek istiyor.

BAŞBAKAN ÜLKEYİ KUTUPLAŞMA VE AYRIMCILIĞA SÜRÜKLÜYOR

AKP'nin, dolaysıyla Başbakanın ülkemizi gerilime ve kutuplaştırmaya sürükleyen bu tavrı, demokrasi ve hukuk açısından tam bir skandaldır. Gerek basın özgürlüğü, gerekse basın emekçilerinin ekmekleriyle oynaması, bir ülkenin Başbakan'ına yakışmaz. Bu ancak kendine demokrat, kendine özgürlükçü ve kendine Başbakan olanların yapacağı bir eylemdir.

BAŞBAKAN SIFATIYLA BASINI BOYKOT ÇAĞRISI, HUKUK DIŞI VE ÖZGÜRLÜK KARŞIDIR

Haber, düşünce ve bilgilendirme platformu olan medya üzerinde boykot çağrıları ile yaratılan baskı, demokrasi, insan hakları ve üyesi olmaya çalıştığımızın Avrupa Birliği'nin Kopenhag kriterleriyle uyumlu değildir. Basın emekçilerinin haber yapma, fikir beyan etme, siyasete ve hükümete dair yorum yapma hakkına karşı boykot çağrısı yapmak, tam anlamıyla totaliter bir yaklaşımdır. Başbakan herkesi kendi ideolojik kimliğine benzetme ve yeşil medya gibi tek tipleşmesini beklemektedir.

Başbakan'ın boykot çağrısı suçunu gizleme ve Deniz Feneriyle ortaya çıkan kirli ilişkileri örtme çabasıdır. Saldırganlığının arkasında yatan da budur. Biz Başbakan'ın emri vakilerine pabuç bırakmayız. Neyi okuyacağımıza, neyi satın alacağımıza biz karar veririz. Başbakan artık bu ülkenin insanlarının yurttaş olduğunu hatırlamalı ve özlem duyduğu ümmetçiliğin ve biat kültürünün esiri olmadığımızı kavramalıdır.

BOYKOT ÇAĞRISINI BASIN İÇİN DEĞİL, DENİZ FENERİNE YARDIM İÇİN YAPIN

AABK olarak, AKP hükümetini ve Başbakanı, basın özgürlüğünü engellemek yerine, Almanya'da açığa çıkan, el fenerinin, deniz kısmının Türkiye'deki uzantılarının faaliyetlerini engellemeye davet ediyoruz. Alman hukuk sisteminin gösterdiği adresi açığa çıkarın. Deniz feneri yolsuzluğunun avukatlığını yapacağınıza, üzerine gidin, RTÜK Başkanı Zahid Akman'ı korumak yerine görevden alın ve yargılanmasını sağlayın.

Bu nedenle, Başbakanın ülkemizi, toplumsal zenginliğimizi kutuplaştırmaya ve ayrımcılığa davet eden bu boykotunu kınıyoruz. Karanlığa ve gericiliğe karşı, halkın tarafsız, çıkarsız ve yansız haber alma ve basın özgürlüğünü savunuyor, her türlü fikir, haber, yorum için, basın özgürlüğünün ve basın emekçilerin ekmeğinin ve emeğinin yanında olduğumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla

Turgut ÖKER
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK)
Genel Başkanı

22 Eylül 2008

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.