Bizim anlayışımıza göre Alevilikler vardır. İslamcı-Aleviler ise 1400 yıl içinde Aleviliklerin içinde yer edinmiş Şii İslam sembolizmini derinleştirmeyi ve oradan itibaren İslam dininin bir mezhebi olma yoluna girmeyi seçmişlerdir. Aleviliği bilmeyen ve tanımayan Avusturya Din İşleri Dairesi (Kultusamt) Aleviliklere dışarıdan bakıpta zahiri anlayanlar gibi, Aleviliğe İslam demiştir, ‘Türkiye’den gelen herkes Müslümandır’ demiştir; bu kadar farklı Hıristiyanlıkların ayrı ayrı tanınmış olmasına karşın, bütün İslam kabul ettiği grupları bir yasanın altında toplamak istemiştir. Dışarıdan, yani zahiri bakılan bu anlayışın karşısında İslamcı-Alevilerin yöneticileri ‘evet, bizler Müslümanız ve İslam’ın da özüyüz!’ diyerek Din İşleri Dairesi ile anlaşmıştır.

AABF olarak İslam’ın etkisini reddetmiyoruz. Bu etkiyi reddetmek tarihi ve bilimselliği reddetmek anlamına gelirdi. Ancak son yıllarda yapılmış olan birçok bilimsel araştırmanın da ortaya koyduğu gibi Aleviliklerin içinde belli bir Şii İslam sembolizmi mevcut ve hakimdir. Ancak bu etki Aleviliği Avusturya İslam Yasasının bünyesine girmeyi ve Aleviliği İslam’ın bir mezhebi olarak konumlandırmayı geçerli kılmıyor. Şimdi Avusturya İslam Yasası bünyesinde tanınmış olan İslam-Alevici yöneticileri Aleviliğin tanımlanmasının, eğitiminin verilmesinin ve üniversitede profesörlük durumunun ancak ve ancak bu yasa dahilinde ve onun belirlediği dar kıstaslarda hareket edebileceğini anlamış bulunarak, burada farklı sıkıntıları yaşamaktadır.

Bizler kendi içimizde Alevilikleri tartışabilirdik ve bu tartışmaları tüm canlar ile birlikte taşıyabilir ve geliştire bilirdik. AABF olarak bizim başından itibaren karşı çıktığımız tek mesele şuydu: Alevilikler bir İslam Yasası’nın bünyesinde İslam’ın bir mezhebi olarak tanınmamalıdır. Alevilikler özgün ve bağımsız bir inanç olarak tanınmalıdır. Mücadelemiz başından itibaren bu amaç ile ilgilidir.

Bizler Aleviyiz! Hiç Yahudi-Hıristiyan veya Müslüman-Hindu diye bir inanç duydunuz mu? Okudunuz mu? Peki “İslam-Alevi” diye bir inanç hangi kaynakta, hangi yazıda, hangi ifadede mevcut? Bütün Alevi Canlar bilir ki, bizler Aleviyiz ve bu bize yetiyor. Bizleri belli kalıplara sokmak isteyenlerin ve bize zahir bakanların fikirlerine göre şekillenecek halimiz yok. Tarihin ve toplumun sorumluluğu ve güveni omuzlarımızdadır.

Köylerimizde geleneksel kıyafetlerin bir parçası olan yazma kadın canlarımızın kullandığı bir aksesuardı. Ancak günümüzde kız çocuklarının başlarının özellikle örtülmesini son derece sakıncalı ve yanlış buluyoruz! Bunlar uzun vadede tehlike arz eden hareketlerdir. Geçmişte geleneksel bir sebebi olan bu kuşamın günümüzde özellikle ve sorgulanmaksızın kız çocuklarımızın başlarına bağlatılması, küçük yaşlardan itibaren kız çocuklarını asimetrik cinsiyet(çi) rollerine sokmak anlamına gelmektedir. Bunu pedagoglar ve psikologlar da beyan etmektedir.
Çocukların resimleri İslamcı-Aleviler tarafından sosyal medya ve kendi websayfalarında kullanıldıktan sonra birçok medya kanallarında olduğu gibi kullanılmıştır, haber edilmiştir. Bu paylaşımlar bizlerin üyeleri tarafından yayılmamıştır. Bizler bu resimleri özellikle araştırıp, bulup, paylaşıp birilerini rencide etmek amacıyla kullanmadık! Sizlerin (İslamcı Alevlerin) kamuoyu önünde kendinizi reklam etmek amacıyla kullandığınız bu resimleri, arkadaşlarımız büyük şaşkınlık ve eshef içinde paylaştı! Sizlerin konuyla ilgili yaptığınız savunmalarınız karşısında ise ne yazık ki daha büyük utanç duyduk!

Sayın İslamcı-Alevici yöneticileri, kendi yolunuza bakın! Bizleri Avusturya’nın kurumlarına sürekli şikayet edip durmayın! Sizler bizi Avusturya’nın kurumlarına “bunlar teröristtir!” diye şikayet ettiniz; bizi “bunlar Alevi değildir ve bizim dışımızda hiçkimse Alevilik yapamaz! Bunların derneklerini kapatın!” diye şikayet ettiniz. Bizleri Avusturya mahkemelerinin kapılarına sürükleyen sizlersiniz! Cemevlerimizi türlü oyunlarla İslamcı-Alevi kurumlarına bağlayanlar, kurumlarımızı arayıp yalan haberler yayanlar, huzursuzluk yaratanlar, bizleri içeriden parçalayanlar sizlersiniz!

Bizler hiçbir başka unsura yamanmadan Alevi bir duruş, Alevi bir varoluş ve Alevice bir tavır için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz! Bizler bu mücadeleyi bu uğurda canını yitirmiş ve kanı dökülmüş canlara borçluyuz!

Sizler kendi yolunuzu seçtiniz. Yolunuz Emevi zihniyetine hizmettir. Bizler hak mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz ve ama bunu insanların dini duygularını istismar etmeden, onların iyi niyetlerini kullanmadan ve sizin gibi slogan atmadan yapacağız!

Bütün canlarımızı saygıyla selamlıyoruz!

Avusturya-ABF YK