'8 Kasım'da kızılbaş olacağız'
'8 Kasım'da kızılbaş olacağız' Alevi Bektaşi Federasyonu öncülüğünde 8 Kasım 2009'da, İstanbul Kadıköy'de...
'8 Kasım'da kızılbaş olacağız'
Alevi Bektaşi Federasyonu öncülüğünde 8 Kasım 2009'da, İstanbul Kadıköy'de 'Eşit Yurttaşlık' başlığı altında büyük bir mitinge hazırlanan Aleviler hummalı bir hazırlığın içindeyken Alevi örgütlerinin akil isimlerinden görüş almaya devam ediyoruz. Bu sefer ABF Eğitim - Bilim Sekreteri Hatice Köse Altınışık, Renkhaber'e değerlendirmelerde bulundu. Söz Altınışık'ta:
Mitinge nasıl hazırlanıyorsunuz?
Alevi köy ve yöre dernekleri, demokratik kitle örgütleri, meslek odaları, sendikalar olarak çalışma alanlarımızı belirledik. İstanbul'u dört ana bölgeye ayırdık. Her bölgeden sorumlu arkadaşlarımız bulunmaktadır. İlk etapta Alevi köy ve yöre dernekleriyle bir çalışma yapmaya başladık. Bölgelerimizdeki köy ve yöre dernekleri, demokratik kitle örgütleri ile toplantılar organize ediyorlar. Bu toplantılara katılıp miting konusunda bilgi veriyor, bu süreci nasıl büyüteceğimize katılanlarla beraber karar veriyoruz. Aynı çalışmalar Türkiye'nin dört bir yanında sürdürülüyor.
Önümüzdeki günlerde gazete, radyo, tv'lerde programlarla genel kitleye sesleneceğiz. Katıldığımız toplantılarda çoğunlukla; "Bizim tvlerin hepsinde çağrı olacak mı?" "Kurum adı vermek istemiyorum ama şu kurum olacak mı?" diye genel bir soru var. Buradan da iletmek isterim; bu talepler Alevilerin ve Aleviliğin talebidir. Tüm Aleviler taleplerinin peşinden yürüyecektir, gerisi bizim sorunumuz değildir. 8 Kasım'da Kadıköy'de Kızılbaş Mitingi yapacağız kara zihniyeti ortadan kaldırmak için. O gün herkes bizimle Kızılbaş olacaktır…
Hangi kurumlar destek verecek?
Demokratik kitle örgütlerini, siyasi partileri ve sendikaları 25 Ekim'de Kadıköy'de yaptığımız toplantıya davet ettik. O gün toplantıya katılan kurumların arasında; KESK, DİSK, TMMOB, SODEV, Halkevleri, Türkiye Yazarlar Sendikası, Üniversite Öğretim Görevlileri Derneği, TTB, Eczacılar Odası, SİNE-SEN, TUDEF, Arguvan Vakfı, ÖDP, TKP, EMEP, DTP, ÖSH de vardı. Tüm kurumlar Alevilerin taleplerinin demokratik ve laik bir Türkiye talebi olduğunun altını çizerek tam destek vereceklerini beyan ettiler.
Ne kadar insan hedefliyorsunuz?
9 Kasım 2008 Aleviler açısında bir milattır. Aleviler tarihlerinde ilk kez ölülerinin değil, dirilerinin peşinden yürüdü, taleplerinin peşine yürüdüler…
Şu ana kadar yaptığımız bölgeler toplantısında net olarak gördüğüm bir şey var. Geçen sene 9 Kasım'a gelemeyen, yaşanan coşkuya ortak olamayan ve bunun eksikliğini yaşayan çok ciddi bir kesim var.
Bunun yanı sıra; 9 Kasım'dan sonra yaşanan Alevi açılımı ve çalıştaylar sürecini Alevilerin çok sıkı takip ettiği ve hükümetin Alevilerin talebinden çok Aleviliği ve Alevileri tanımlamaya çalıştığının farkında ve bundan rahatsız, bunu dokunduğunuz anda görüyorsunuz. Ve kimsenin bizi tanımlamasını kesinlikle istemiyorlar ve bunu 8 Kasım'da alanda haykıracaklar.
Ve tabii Alevilere sunulan, hatta Türkiye toplumunu meşgul eden açılımlara tepkili demokrat kesimin katılımını da azımsamamak gerekir. Onlar da en az Aleviler kadar bu durumdan rahatsızlar ve bizimle beraberler. Hava durumu ne olursa olsun katılımın çok ciddi olacağını görüyorum. İstanbul'da yapılan en yoğun mitinglerden biri olacaktır.
Temel sloganlarınız ne olacak?
'Eşit Yurttaşlık Hakkı' olacak. Bu mitingin şöyle bir özelliğine de dikkat çekmek istiyorum; Geçen yıl Ankara mitingimizi afişiyle, pankartıyla, bildirileriyle, sloganlarıyla, konuşmacılarıyla hatta programı sunan sunucuyla İstanbul'a taşımayı tasarladık. Çünkü bizim Ankara'da dillendirdiğimiz talepler olduğu gibi duruyor. Hükümet görürmüş gibi yaptı ama taleplerimizin çözümü konusunda samimi değil ve ilgilenmiyor da.
Dolayısıyla zorunlu din derslerinin kaldırılması, Cemevlerimizin yasal statüye alınması, Madımak otelinin müze yapılması, Diyanet İşleri'nin lağv edilmesi, dergahlarımızın bize iade edilmesi taleplerimizi bu ülkenin vergisini veren vatani görevini yapan yurttaşları olarak diğer yurttaşlarla eşit statüde olmak istiyoruz.
Hükümetin, sesinizi duyacağını düşünüyor musunuz?
Bu ülkede huzur ve barış içinde yaşamak için biz yurttaşlık görevimizi layıkıyla yapıyorsak, hükümet de hükümetliğini yapacak. Aksi takdirde toplumsal huzur ortadan kalkacaktır. Duymada sıkıntı yaşasa da, duymak istemese de duymak zorunda kalacaktır.
Miting sonrası ilk adım ne olacak?
Biz geçen sene 9 Kasım'ı yaşadık, yaşattık ve hükümet bizi görmek zorunda kaldı. 9 Kasım sonrası hükümetten samimi adım bekledik, adım atıldı ama bizim taleplerimiz doğrultusunda bir adım değildi. Hüküm edenler özel bir adım atarak yeni bir Alevilik yaratmaya çalıştılar. Dolayısıyla devletten, hükümetten ciddi beklentilerimiz var. Bu beklentilerimizin karşılanmaması durumunda eylem planımızı harekete geçireceğiz. Toplu davalar süreci, sokak eylemleri, protestolar, boykotlar çeşitli yöntemler ile sergilenecektir tabii ki, ama eylem planımızın artık Türkiye sınırları içinde kalmayacağı da herkesçe de bilinmelidir.
Ali Ersin Kelleci / Renkhaber.com - 27 Ekim 2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.