78 Maraş Katliamı tartışıldı
78 Maraş Katliamı tartışıldı Devrimci 78’liler Federasyonu tarafından bugün Ankara Ekin Sanat Tiyatrosu’nda “29....
78 Maraş Katliamı tartışıldı
Devrimci 78’liler Federasyonu tarafından bugün Ankara Ekin Sanat Tiyatrosu’nda “29. yılında Darbe Düzeninin En Kanlı Provokasyonu; MARAŞ KATLİAMI VE GERÇEKLER” başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Federasyon Başkanı Ruşen Sümbüllüoğlu’nun oturum başkanlığı yaptığı panele Maraş Katliamı’nın hemen ardından İçişleri Bakanlığı’na getirilen Hasan Fehmi Güneş, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç, Çağdaş Hukukçular Derneği eski başkanı Hüseyin Yüksel Biçen ve katliamın tanığı olan öğretmen Durdu Gevher panelist olarak katıldı.
Saygı duruşu ve sinevizyon gösterisinin ardından başlayan panelde Sümbüllüoğlu bir açılış konuşması yaptı ve panelin düzenlenme gerekçesini anlattı. Sümbüllüoğlu’nun verdiği bilgiye göre Zaman gazetesinde Maraş Katliamı ile ilgili yayınlanan bir haberde Katliamın önde gelen sanıklarından Ökkeş Şendiller’in “Hasan Fehmi Güneş olayların özünü kararttı” yorumu üzerine Hasan Fehmi Güneş’in katliama dair bildiklerini paylaşma önerisi ile panelin düzenlenme kararı alındı.
Sümbüllüoğlu’nun verdiği bilginin ardından dönemin Ecevit hükümetinin İçişleri Bakanı olan Güneş bir konuşma yaptı.
Bunun zor bir konuşma ve üzerinde konuşması zor bir konu olduğunu belirten Güneş katliamı utanç verici, aşağılık, kanlı, toplumun yüz kararı bir olay olarak nitelendirdi. Resmi olmayan böylesi bir toplantıda daha önce bu konuya dair hiç konuşma yapmadığını söyleyen Güneş, Ökkeş Şendiller’in Zaman gazetesinde söylediklerini kastederek “bu tür haddini bilmezliklere cevap vermek lazım” dedi. Üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen olayın aydınlığa kavuşturulamadığını söyleyen Güneş katliamın hemen ardından İçişleri Bakanı olduğunu, sıkıyönetim ilan edildiği için olaylarla ilgili istihbarat alma konusunda sıkıntı çektiklerini, Maraş’taki katliamın "divana kalmaması" için mücadele ettiklerini fakat bu süreçte pek çok engelle karşılaştıklarını söyledi. Maraş’ın büyük bir planın bir parçası olduğunu ifade eden Güneş Maraş öncesi olayları önleyemedikleri için sonrasındaki olaylara da müdahale edemediklerini belirtti.
“Maraş olayını tanımla derseniz ırkçı, kafatasçı, gerici eli kanlı bir karşı-devrim girişimiydi. Saldırdıkları kesmi sadece mezhepsel açıdan farklı görmüyorlardı onları ilerici, devrimci, solcu oldukları için hedefe koymuşlardı” diyen Güneş görevde bulunduğu dönemde Amasya, Tokat ve Adıyaman’da da benzer olaylar tertiplenmeye çalışıldığını söyledi.
Güneş konuşmasının ikinci bölümünde ise şunları söyledi: “O davanın açılabilmiş olması bile bir başarıdır. Ankara’da MHP davası açılmışsa bu bir başarıdır. O davayı açanların akıbetini takip ettiniz mi? Bunu ben bir içişleri bakanı olarak söylüyorsam bunun bir anlamı vardır…Aleviler 'bunlar doğuştan solcu' diye hedefe koyuyorlardı.”
Panelistlerden Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç ise cumhuriyetimizde katliamlar tarihi bulunduğunu belirtirken “Ne yazık ki bu katliamlar tarihini devletin biryerlerinden birileri yazmaktadır. Katliamı karşı devrimci girişim olarak değerlendirmek yeterli değildir. Tek dil, tek din, tek ırk söyleminden vazgeçip birlikte yaşama kültürü geliştirilmedikçe bu ülkede katliamlar tarihi sürüp gidecektir” dedi. Katliam sırasında faşistlerin solcuların bulunduğu mahalleden direnişle püskürtüldüklerini belirten Genç katliamlara karşı durmak için örgütlenmek ve bir olmak gerektiğini söyledi.
Çağdaş Hukukçular Derneği eski başkanlarından Hüseyin Yüksel Biçen ise olayları tahlil ederken sınıf kimliği ile bakmak gerektiğinin altını çizerken Türkiye’deki bütün katliamlar sırasında devletin olaylara müdahale etmeyerek seyirci kaldığına dikkat çekti. 12 Eylül öncesinde Merzifon’da subay olduğunu söyleyen Biçen, Çorum olaylarını yakından bildiğini olaylar sırasında tuğgenerallikten tümgeneralliğe yükseltilmek üzere olan bir komutanın Çorum’daki olaylara müdahale ettiğini ve bu nedenle olayların ardından Tümgeneralliğe terfisinin iptal edilerek emekli edildiğini belirtti.
Alevilerin o zaman ezildikleri için devrimci olduklarını söyleyen biçen metropollere gittikçe zamanla sisteme entegre olarak devrimci kimliklerini yitirdiği tespitinde bulundu.
TÖS ve TÖB-Der üyesi olan, TÖB-Der örgütlenmesinde aktif olarak yer alan ve olaylar sırasında Maraş’ta öğretmenlik yapan Durdur Gevher ise katliamın yapıldığı Maraş kentinin katliama altyapı oluşturan faşist ve gerici yanlarına değindi. TÖB-Der örgütlenmesi sırasında kentte çektikleri sıkıntıları anlatan Gevher “Maraş Cumhuriyetin devrim olarak nitelendirdiği hiçbir şeyi kabul etmiyordu… Türkiye’nin sayı olarak en büyük ülkücü derneği Maraş’taydı…TÖB-Der için 1,5 yıl boyunca kiralık yer bulamadık…Gericiliğe giden her şeyi Maraş’ta görmek mümkündür” dedi.
Panelin sorular kısmına geçildiğinde dönemin İçişleri Bakanı Fehmi Güneş’ten daha önce açıklanmayan gerçekleri açıklamasını bekleyen dinleyiciler Güneş’in anlattıklarını yetersiz bularak tepki gösterdiler ve “biz bunları zaten biliyoruz, bilmediğimiz şeyleri konuşalım” dediler.
Sendika.Org - Ankara
29 Aralık 2007
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.