'3. Alevi Çalıştayı'nda sürpriz isimler
'3. Alevi Çalıştayı'nda sürpriz isimlerİlahiyat fakülteleri öğretim üyeleri ve Diyanet'te görev yapan bilim insanlarının...
'3. Alevi Çalıştayı'nda sürpriz isimler
İlahiyat fakülteleri öğretim üyeleri ve Diyanet'te görev yapan bilim insanlarının katılımıyla gerçekleşen '3. Alevi Çalıştayı' Ankara'da yapılıyor. Toplantıya katılanlar arasında Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk de var.
Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Her türlü riski alarak sorunları ötelemek yerine, sorunlara çözüm üretme arayışlarımızı sıklaştırmış bulunmaktayız'' dedi.
Bakan Çelik, Rixos Otel'de düzenlenen ''3. Alevi Çalıştayı''nın açılışında yaptığı konuşmada, hükümet olarak, ''ülkenin demokrasi çıtasını yükseltmek için toplumsal bazı sorunları, demokrasi ve insan hakları temelinde yeniden ele alıp değerlendirme amacı taşıyan bir dizi girişim başlattıklarını'' söyledi.
Bunlardan birinin, son günlerde kamuoyunda yoğun şekilde tartışılan, adına ne denirse densin, özelde Kürt kökenli vatandaşları, genelde ise tüm Türkiye'yi yakından ilgilendiren ve ülkenin 30 yılına mal olan bir sorun olduğunu ifade eden Çelik, diğerinin ise yüzlerce yıllık bir geçmişi olan, ihmaller ve diyalog eksikliği neticesinde günümüze kadar gelen Alevi-Bektaşi toplumunun sorunları olduğunu vurguladı.
Faruk Çelik, sözlerine şöyle devam etti:
''Her iki sorun da, sosyolojik anlamda toplumsal dokumuzu ve birliğimizi yakından ilgilendirmekle birlikte, çözümlerin ertelenmesi sadece huzurumuzu değil, son zamanlarda küresel güç olma yolunda kazandığımız ivmeyi zayıflatarak ülkemizi tekrar kendi kabuğuna hapsedecektir. Sorumlu siyaset anlayışımız gereği bu geri dönüşü kabul etmemiz mümkün değildir. Her türlü riski alarak sorunları ötelemek yerine, sorunlara çözüm üretme arayışlarımızı sıklaştırmış bulunmaktayız.''
Çelik, bu anlayış çerçevesinde bugün Alevi-Bektaşi vatandaşların belli başlı sorunlarının ele alınacağı ''3. Çalıştayı'' gerçekleştirdiklerine işaret ederek, önceki çalıştaylarda da Alevi-Bektaşi toplumunun önderleriyle ve genel akademik çevreyle bir araya gelindiğini hatırlattı.
Çalıştayda olabildiğince geniş bir temsil ortamı sağlandığını ve karşılıklı güven çerçevesinde herkes için verimli bir buluşma gerçekleştirildiğini dile getiren Çelik, ''İlk kez devlet ile Aleviler arasında doğrudan bir iletişim ve buna bağlı bir diyalog zemini oluşturuldu. Aleviler, sorunlarını tam bir açık yüreklilikle dile getirdiler. Hak ve taleplerini, devlete atfettikleri sorumlulukları, devletten bekledikleri görevleri ısrarla vurguladılar'' diye konuştu.
Çelik, sorunların doğru algılanması ve taleplerin buna göre değerlendirilmesi doğrultusunda genel akademik çevrenin önemli katkıları olduğunu vurgulayarak, bugün de ilahiyat alanında çalışan bilim adamlarının görüşlerine başvurulacağını söyledi.
-KAYDA DEĞER MESAFELER ALINIYOR
''İhmaller ve göz ardı etmelerin ortaya çıkardığı pek çok problem bugün neredeyse kalıcı sayılabilecek bir gerilim kaynağı olmuştur'' diyen Bakan Çelik, Alevilerin ''giderek müzminleşen, yer yer içinden çıkılmaz husumetlere yol açan sorunlarının tespiti ve bütün bunların giderilmesi amacıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda kayda değer düzeyde mesafeler alınmaya başlandığını'' kaydetti.
Faruk Çelik, kendilerini karşı taraf olarak gören tolum kesimlerinin artık rahatlıkla bir araya geldiğine ve mevcut sorunların çözümünde esaslı bir diyalog diline duyulan ihtiyacı ısrarla dile getirdiklerini vurguladı.
Toplumun kimlik ve beyan farklılıklarının siyasallaşmasına ayrıştırıcı düzeyde prim vermeyeceklerine dikkati çeken Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İdealler ve gerçekleri dikkate alan yeni bir duyarlılık ekseninde, birlikte yaşama duygusunu yücelten deneyimleri bugün yeniden canlandırmak zorundayız. Farklılıklar kuşkusuz olacaktır. Farklı inançlar, farklı kültürler, farklı pratikler birbirlerine kendilerini açıklamak zorunda kalmaksızın, bir açıklamaya muhtaç kılınmaksızın yaşama hakkına sahip olmalıdır. Ne yazık ki zaman zaman bu ölçülerin kaybedildiği, birlikte yaşama arzusunun zaafa uğratıldığı süreçler de olmuştur. Hatta bu süreçler bugüne kadar uzanan kimi sorunların da gerçek kaynağı olabilmiştir. Bugün artık mevcut durum içinde kimin suçlu, kimi haklı olduğu sorusuyla uğraşmanın bir anlamı kalmamıştır. Şimdi hiç vakit geçirmeksizin hep birlikte sorunları ortadan kaldırmayı göze alıcı adımlara, aktivitelere ihtiyaç duymaktayız.''
-''ALEVİLİK İLAHİYAT ALANININ KONULARI ARASINDA YER ALMAKTADIR''-
Devlet Bakanı Faruk Çelik, Aleviliğin inanç ve ritüel özelliği taşıması açısından ilahiyat alanının konuları arasında yer aldığını belirterek, ''Sıradan bir gözlem bile, Aleviliğin gerçekte ne olduğu konusunda ilahiyatçıların ürettiği bilgi ve yaklaşımların değerini göz ardı edemez'' dedi.
Ancak Aleviliğin yapısal özellikleri üzerine yapılan çalışmaların, Alevilerin sorunları ve beklentilerine ne ölçüde cevap verdiği, var olan bilgi kirliliğini ne ölçüde bertaraf ettiğini de açık yüreklilikle konuşmak gerektiğini dile getiren Çelik, ''İlahiyat dünyasında Aleviliğin nasıl ele alındığı, sorunların çözümü noktasında katkılarının ne olacağı, sorunu nasıl gördükleri gibi konular, bugünkü çalıştayımızın temel tartışma konuları olacaktır. Yaptığımız her çalıştay, ortak aklı oluşturmak suretiyle toplumsal sahiplenmeyi artırmakta, çözüme giden yolu daha da kısaltmaktadır'' diye konuştu.
Çalıştaya 42 ilahiyat fakültesinden, aralarında Prof. Dr. Ethem Ruhi Fığlalı, Prof. Dr. Hasan Onat, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Prof. Dr. Mehmet Erdoğan, Prof. Dr. Hayri Kırbaçoğlu, Doç. Dr. Aliye Çınar, Prof. Dr. Süleyman Uludağ, Prof. Dr. Şinasi Gündüz ile Goethe Üniversitesinden Prof. Dr. Ömer Özsoy katılıyor.
Öte yandan, Diyanet İşleri Başkanlığını Başkan Yardımcısı İzzet Er temsil ediyor. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Hamza Aktan, Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Kurulu Başkanı Saim Yeprem ile Tunceli Müftüsü Arslan Türk de katılımcılar arasında bulunuyor.
Bakan Çelik'in konuşmasının ardından çalıştay basına kapalı olarak devam ediyor.
STARGUNDEM - AA - 19.08.2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.